Blog

Günümüz Teknolojisinin Kalemişi Sanatına Yansıması

Günümüz teknolojilerinin kalemişi sanatına faydaları saymakla bitmez elbette. Bunlardan biride yakın tarihte hayatımıza giren "Lazer Makineler". Her ne kadar bilinçli kullanım olması gerekenden az olsa da doğru ellerden doğru çalışmalar çıktığını görebilmek umut verici. Peki ama yanlış olanlar "ne?", "nerede?", "kim yapıyor?".

Yaklaşık bir yıldır 4 lazer makinası ile Türkiye'nin birçok iline lazer kesim yapan bir işletmenin sahibiyim. Burada çok farklı desen tasarımı ve işleyişi gördüm. En kötüsü de internet üzerinde çizimlerine kolayca ulaşılabilen bazı dua ve ayetlerin "hediyelik" adı altında yapılan koca koca tabloları, kimisi daire kimisi dikdörtgen formda ve tüm yazılar birbirine girmiş. Kimi zaman bir müşterim gelip "Hediye göndereceğim Ayetel Kürsi'li bir şeyler kesebilir misin?" diyor. Diyor da Ayetel Kürs'nin birçok farklı istifli hali var, bununla birlikte birçok yazı çeşidi var. En az 12 yazı çeşidi biliyorum ben bunlardan hangisi? Ben bunu söylediğim zaman "Tüm hediyelikçilerde bulunan yazılardan işte" diyorlar. Hiç üşenmeden olması gereken süreci belirtiyorum. Prensip gereği şayet hattatı hayatta ise kendisinden izin alınarak onun gözetiminde çizimi tamamlanan çalışmalar üzerinde çalıştığımı ya da hattatı hayatta değil ise bir hattat gözetiminde istenilen yazının çizimlerinin tamamlanıp, hattatın onayından sonra yazının kesime hazır hale, tüm bu işlemler sonrasında geldiğini anlatıyorum. Elbette kafalar karışıyor bu noktada. "Ne gerek var bu kadar teferruata?" ,"Madem bu kadar zahmetli diğer işletmeler neden yapıyorlar?", "Yapıversen n'olcak?" vs. vs...

Ulaşılabilir olan her şey maalesef ki yozlaşır. Tıpkı hediyelik adı altında yapılıp satılan tablolar gibi. Harflerin ve motiflerin bir anatomisi vardır. Yazı da ise çeşidine göre değişir tüm bunlar. Lakin bugün internete "vektörel falanca dua" yazsanız göze hitap eden birçok seçenek çıkar karşınıza. İyi ama bunların kaçı doğru? Bir keresinde çok zor durumda kaldım ve Bakara Suresi 156. ayeti arıyorum. Bir ihtimal dedim bakayım. İndirdim bir tanesini Kelime-i Tevhid yazıyor ama başlık "Bakara Suresi 156. ayet". Haydaa.. Çoğu tasarıma dikkatli bakıldığında harekelerinin yarısının olmadığını, kalan yarısının da yanlış olduğunu göreceksiniz. Halbuki bu sanat usta zanaatkarların ellerinde nasılda güzelleşiyor. Örneğin yeni dönem cami işlerinde sıklıkla kullanılıyor. Bildiklerimden bir kaçını sizlerle paylaşmak isterim. Bunlardan ilki; Ankara'da bulunan Ahmet Hamdi Akseki Camii. Burada kubbe ve hanımlar mahfili olmak üzere birçok alanda teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanılmıştır. Bir diğeri Çeçenistan Aymani Kadirova Camii baştan aşağı bir sade bir tezyinata sahip olan bu camiide de ahşap işçilik her yerde. Harfler motifler yerli yerinde. Gelin bir de bu sürecin nasıl ilerlediğine bakalım. Tüm bu süreç atölye ortamında tamamlanıp son olarak camiide montaj işlemine geçiliyor. Her şeyin yerli yerine oturtulabilmesi için öncesinde, tezyin edilecek zemin doğru etüt edilmeli. Ölçümlemeler hata payları titizlikle alınmalı. Ve sonra atölyede, alınan ölçüler doğrultusunda tasarlanıp CNC Router ya da Lazer makinelerde kesilen parçalar ustaların hünerli ellerine bırakıyor kendini. Bu noktada bezemeyi yapacak olan nakkaş kimi zaman geleneksel yöntemlere uygun kimi zamanda günümüz araç gereçleri ile tezyin edilecek parçalın süsleme işlemini tamamlıyor. Ardından var ise varak altın işlemleri gerçekleşir ve biten parçalar camiinin montajına hazır hale gelir.

Bendeniz de bu nimeti 2015 yılında keşfettim. İlk başlarda daha büyük parçaların kesimi için kullandım. Fakat çizim programlarını etkin kullanmaya başladıktan sonra fark ettim ki tüm desen tasarımları yekpare bir şekilde kesilebilir. Evet çizim ve kesime hazırlama aşamasında oldukça fazla mesai harcıyorsunuz belki ama inanın verdiği haz tüm bunlara değer. Hele de işe üç boyut katabilirseniz bu haz ikiye katlanır. Unutulmamalı ki her dönemin sanatçı ve zanaatkarları bulundukları döneme yenilikler getirmiş ve bu yenilikler bir üslup halini almıştır. Baba Nakkaş, Şah Kulu, Karamemi.. Bakıldığında her biri aynı motifleri kullanıyor lakin kendi üsluplarınca. Şunu da söylemeden edemeyeceğim. "Geleneksel diyorsunuz teknolojiyi kullanıp plastik boya hazır fırça kullanıyorsunuz bu nasıl geleneksellik?" diyenler var. İyi ama günümüz boya ve fırçalarının ne gibi bir ayıbını gördük? Peki sorarım size bugün Mimar Sinan gelse AutoCad ile tasarım yapmak varken "İlle de T cetvelim, pergelim onlar olmazsa çizmem." mi diyecek? Lütfen teknolojiye karşı olan ön yargılarınızı bir tarafa bırakın.

Son olarak, bu işle iştigal olduğumdan bahsetmiştim. Mobilya ve ev dekorasyonu fabrikalarına (benim tabirim ile) "son dokunuş" çalışmalarına yardımcı oluyoruz. Bitmiş olan ürünün üzerine kesilen desenli ahşap ve pleksi kesimler. Bu sektörde sıklıkla geometrik desenlerin kullanıldığını fark ettim hata oranı daha az. Ama maalesef ki kimisinde simetrik kaidelere hiç uyulmamış bile. Müşterilerimin daha önceden yaptırmış olduğu kesimlerde devam etmek isteyince bozuk desenleri düzelterek işe başladığımı söylemeliyim. Desenler güzelleştikçe (et kalınlıkları ile doğru orantılı + simetrik) kendileri yeni tasarımalar istemeye başladılar. Hatta "Münhani" adını verdiğim masa kenarı tasarımım o kadar beğenildi ki şuan vasat kopyalarını her yerde görmekteyim. Elbette bu vasatlıktan rumi motifi de nasibini alanlardan. Ruminin uğradığı o dehşet verici son hallerini gördükçe "seccade de şeytan figürü arayan sayın hocalara katılmadan edemiyorum (!)".

06.05.2022

Ayşegül KAMACI